Sevgi, güven ve haz gibi dinamikler sağlıklı bir ilişki için karşılıklı olmalıdır. Bu durum sağlanamadığında ilişkilerde birtakım sorunlar ortaya çıkabilir. Cinsel ve duygusal paylaşımın zarar gördüğü ilişkilerde bireylerden biri aldatma yoluna girebilir. İlişkilerde yaşanan en yaygın sorunlardan biri olan aldatma kavramı aldatılan birey için çok büyük bir travma olabilmektedir. Aldatılan bireyin geçmiş deneyimlerinde de yaşadığı bir durum olduğu takdirde pekiştirilmiş olan bu travma sonucunda birey çok daha yoğun etkilenebilmektedir. Bu yoğun etkinin sebebi bireyin olumlu ve olumsuz tüm duygularını aynı dönem içinde hissetmesi olabilir.
Aldatılan birey hayatındaki insanı hem severken hem de öfke duyabilir. Bireyin öfkesi ve suçlama davranışları aldatan kişiye ya da aldattığı kişiye yönelik olmasının yanı sıra kendisine de yönelebilir. Aldatıldığı için kendini suçlayıp yetersiz hissedebilir, tüm öfkesini aldatan kişiye veya aldatıldığı kişiye yöneltebilir. Birey kendini kıyaslamaya başlarsa bu kıyaslama sonucunda kendine olan güveni ve saygısıyla ilgili olumsuz kognisyonlar geliştirebilir. Zedelenen özgüven ve özsaygı kişisel gelişime veya duygusal olgunlaşmaya ket vurabilir. Eğer bireyin geçmişinde terk edilme, ayrılma, aldatılma veya kayıp yaşantıları varsa bu anılar tetiklenebilir. Tetiklenen bu anılar aldatılan bireyin içinde bulunduğu durumun getirdiği duyguları daha yoğun yaşamasına yol açabilir. Aldatılan bireyi zorlayan bir diğer konu da belirsizlik olabilir. Birey hislerini anlamakta veya karar vermekte güçlük yaşayabilir. İlişkisiyle ilgili ne yapacağını bilememe gibi belirsizlik içeren düşünceler çaresizlik gibi olumsuz hisleri uyandırabilir. Sürekli yer değiştiren olumsuz duygu ve düşünceler göz önüne alındığında bu noktada bireyin destek alması gerekmektedir.
Aldatma ve aldatılma konularında hem çift hem de bireysel olarak travmaya yönelik EMDR terapisi önem arz etmektedir. Birey aldatıldığını düşündüğünde “Bunu tekrar yaşayabilirim.” gibi veya aldatıldığını öğrendiğinde “Ben beğenilmiyorum.”, “Ben sevilmiyorum.” gibi negatif kognisyonlar oluşabilmekte ve geçmiş deneyimlere yönelik altta yatan güvensizlik şemaları tetiklenebilmektedir. EMDR Terapisi ile geçmişe dayanarak bu olumsuz düşüncelerin duyarsızlaştırılması amaçlanmaktadır. EMDR Terapisi ve çift terapisi ile kişinin tekrar aldatılacağına dair negatif kognisyonlarına ve olumsuz duygularına yönelik veya ilişkisinin içince bulunduğu döneme yönelik destek verilerek süreç tamamlanmaktadır.
EMDR Terapisine yönelik en çok görülen tepkiler “Unutmak istemiyorum.” ya da “Affetmek istemiyorum.” şeklinde olabilmektedir. EMDR Terapisinde unutmak, anıları silmek ya da affetmek gibi bir amaç söz konusu değildir. Bireyin kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelerini duyarsızlaştırarak olumsuz düşüncelerin yerini olumlu düşüncelerin alması ve bu sayede bireyin daha sağlıklı kararlar alması amaçlanmaktadır. Bireyin kararlarını daha sağlıklı ele alabilmesi için bu travmayı atlatması gerekmektedir. EMDR sürecinde göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme tekniği kullanılır. Merkezimizde EMDR terapisi dokunsal ve işitsel bir alet yardımıyla gerçekleştirilmektedir. EMDR sürecinin ya da EMDR aletinin herhangi bir yan etkisi söz konusu değildir. Fizyolojik yapıya hiçbir zarar vermeden beynin sağ ve sol yarım kürelerini uyararak çağrışımlar tetiklenir ve buradaki olumsuzluklar duyarsızlaştırılır. Süreç aşamalı olarak ilerler ve birey geleceğe çok daha olumlu ve umutla bakabilir. Yaklaşık 10-15 seanslık bir süreç içerisinde genellikle travmatik etkilerin kalkması beklenmektedir.
M. Berk KARAOĞLU
Uzman Klinik Psikolog - EMDR Terapisi Uygulayıcısı